ALTIN BAKLAVA FİLM AKADEMİSİ VII. ULUSLARARASI ÖĞRENCİ FİLM FESTİVALİ BÜYÜK BİR COŞKUYLA KUTLANDI | İletişim Fakültesi | Hasan Kalyoncu Üniversitesi

İLETİŞİM FAKÜLTESİ

ALTIN BAKLAVA FİLM AKADEMİSİ VII. ULUSLARARASI ÖĞRENCİ FİLM FESTİVALİ BÜYÜK BİR COŞKUYLA KUTLANDI

ALTIN BAKLAVA FİLM AKADEMİSİ VII. ULUSLARARASI ÖĞRENCİ FİLM FESTİVALİ BÜYÜK BİR COŞKUYLA KUTLANDI

1. GÜN

VII. Altın Baklava Film Festivalinin ilk gününde Dr. Öğr. Üyesi Yelda Yanat Bağcı’nın yapım ve yönetmenliğini üstlendiği “36 Boys” belgeselinin gösterimi ve ardından Dr. Öğr. Üyesi Deniz Telek’in moderatörlüğünde belgesel üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirildi.

İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Yelda Yanat Bağcı Hasan Kalyoncu Üniversitesi İletişim Fakültesi Cep Sinemasında gerçekleşen söyleşide 36 Boys belgeseliyle ilgili deneyimlerini öğrencilerle paylaştı.

 

2. GÜN

VII. Altın Baklava Film Festivalinin ikinci gününde Bilkent Üniversitesi İletişim ve Tasarım Bölümü Başkanı Dr. Andreas Treske “Bilkent Senfoni Orkestrası ile Çoklu Çekim” konulu söyleşi atölyesi ile HKÜ Cine Amfi’de öğrencilerle buluştu.

 

Bilkent Üniversitesi İletişim Tasarımı bölümü öğrencileriyle her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen klasik müzik konserlerinin kayıt sürecindeki tecrübelerini HKÜ öğrencilerine aktaran Treske, etkinlik sonrasında öğrenciler ile fikir alışverişinde bulundu.

 

VII. Altın Baklava Film Festivalinin konuğu Prof. Dr. Selçuk Hünerli’nin “Nerde Hareket Orada Animasyon” konulu söyleşisi yoğun katılım ile HKÜ Cine Amfi’de gerçekleştirildi. Hünerli, canlandırma ve animasyon arasındaki temel farklardan ve yerli yapım animasyonlardan bahsetti.

Altın Baklava Film Akademisi VII. Uluslararası Öğrenci Film Festivalin’de Oyuncu, senarist ve Yönetmen Uğur Yücel, öğrencilerle HKÜ Kongre ve Kültür Merkezinde bir araya geldi. Samimi bir ortamda sohbet havasında gerçekleşen etkinlikte Uğur Yücel, kendisiyle ilgili
bilinmeyenleri öğrencilerle paylaştı.

 

“Zekâ çok değerli bir şey”

Uğur Yücel, zekânın çok değerli ve önemli olduğunu belirterek, nasıl keşfedildiğini ilk kez anlattı.

Kendisinin oyunculuk yeteneğini 3 yaşındayken ilk olarak babası ve dayısının keşfettiğini anlatan Yücel, anısını şöyle paylaştı:

“Ben daha 3 yaşındayken evimize gelen kişilerin taklitlerini yapıyormuşum. Ve beni doktora götürüyorlar, doktor ‘Zeki bir çocuk ondan şaşkın bakıyor biraz’ demiş. Bir taklit yaptım bir gün peltek peltek, babam ‘Deha bu çocuk.’ dedi. Necdet abinin taklidini çok güzel yapıyordum, babam elime bir pipo verip ‘Hadi Necdet abinin taklidini yap.’ dedi. O keşfetti beni.

Konservatuvar sınavımda bir tek veli vardı o da babamdı. Yıldız Kenter sahneye çıktı, ‘Uğur Yücel kabul.’ dedi, babam el kaldırdı. Ama Muhsin Bey’i bile izleyemeden beyin kanamasından öldü ama her akşam masamda vardır.”

Öğrencilerin sorularıyla devam eden etkinlikte Yücel, katılımcılara çeşitli tavsiyelerde de bulundu.

 

3. GÜN

VII. Altın Baklava Film Festivalinde İletişim Fakültesi Görsel İletişim tasarımı Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Deniz Telek moderatörlüğünde, belgesel film yönetmeni Prof. Dr. Alev Fatoş Parsa ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirildi.

 

Belgesel çekimiyle ilgili öğrencilere ipuçları veren Parsa, çekimler sırasında dikkat edilmesi gereken hususları en ince ayrıntısına kadar katılımcılarla paylaştı.

 

@ntv’de yayınlanan “Gece Gündüz adlı kültür-sanat programı ile kariyerini sürdüren Gazeteci ve Televizyoncu Gülay Afşar, Hasan Kalyoncu Üniversitesinde sinemaseverlerle bir arada. @gulayafsar, HKÜ’de televizyon serüvenini öğrencilerle paylaştı.

Afşar, VII. Uluslararası Film Festivali’ne katılmış olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu belirterek, “Her şeyden önce sizleri ve bütün öğrencileri kutlamak istiyorum, müthiş bir iş yapıyorsunuz. Dünyada bile Oscar dahil organizasyonla ilgili sıkıntılar yaşanıyor ya bence
gelip sizi bir izlesinler. Müthiş bir organizasyon var ve hiçbir aksama yok. O yüzden ellerinize sağlık” dedi.

 

Türk dizi tarihinin en çok izlenen ve iz bırakan dizilerinden ‘Yaprak Dökümü’ ile büyük başarı yakalayan kadın yönetmenlerimizden Mesude Erarslan Tekin, KKM’de öğrencilerle bir araya geldi. Samimi açıklamalarda bulunan Tekin, öğrencilerin merak ettikleri soruları
yanıtladı.


Televizyonculuğa başlama serüveninden bahseden Erarslan, mesleğiyle ilgili yaşadığı süreci şöyle anlattı:

“Herkesin yolu farklı ve aynı yerden geçmiyor, tabi ben kendimi anlatayım. İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon mezunuyum. Okulun ajansı ve gazetesinde çalışıyordum. Uğur Dündar’ın ekibi geldi ve birkaç arkadaş mülakata katıldık ve seçildik. Bir yıl Uğur Dündar’ın yanında çalıştım. Tv programlarında çalıştım, en son drama da karara kıldım ve en sevdiğim yerin orası olduğunu anladım. İlk adımım Hüseyin Karakaş’ın Kıbrıs’ta çektiği Geçmişin İzleri filminde suflör (oyuncuların repliklerini söylüyordum) olarak çalıştım. Farklı işlerde
çalıştıkça tecrübe kazandım ve kademe kademe yükseldim. Birinci asistanlık, yardımcı yönetmenlik ve en son yönetmenliğe geldim.”

Öğrencilerin, doğru proje kriterleri hakkındaki sorusu üzerine Erarslan, projeyi okuduğunda sahnelerin gözünde canlandığını aktararak, şunları kaydetti:

“Her projede olmuyor, her projede olması gerekmiyor da bence. Sonuçta profesyoneliz ve bu kadar heyecanlanmadığımız işleri de çekebilmeliyiz. Yaprak Dökümü’nün bu kadar başarılı olacağını ve 4,5 sene süreceğini tahmin edemezdim, ben sadece sevdiğim bir projeyi çekmek istedim.”

Karakterlere uygun olarak oyuncular seçtiklerini ve oyuncuların uyum içerisinde çalışmasının çok önemli olduğunun altını çizen Erarslan, sektörün erkek egemenliğinden çıktığını farklı alanlarda birçok kadının aktif olarak çalıştığını ifade etti.